Rifat Börekçi'den Ali Erbaş'a Diyanet İşleri Başkanları







Rifat Börekçi adı biz Cumhuriyet çocuklarına o meşhur fetvayı hatırlatır: Şeyhülislam Dürrizade’nin Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliyecilerin katli vaciptir fetvasına meydan okuyan fetva.

Bilmem duydunuz mu Atatürk’ün ona bir mektubunda “Benim Sevgili Arkadaşım”* dediğini. Ercan Dolapçı arkadaşımız Aydınlık’ta yazmıştı. Yani ihtilalci, yani o zamanki deyişle “İttihatçı” din adamı. Yani Birinci Meclis’teki 62 din adamından birisi.

Ankara’da Müdafai Hukuk Cemiyeti’ni kuran ve başkanlığını yapan önde gelen kuvvacılar gibi İstanbul Sıkıyönetim Harp Divanında idama mahkum edilen, vatansever gerçek din adamı.

Vatan savunması için Kuvayı Milliyecilerle birlikte çalıştığı için 1920 yılında müftülük görevinden azledilip “asi” ilan edilen, boynunda idam fermanıyla Anadolu’da Kurtuluş Savaşını örgütleyenlerden biri. O fetva ki, Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde yurdun her tarafına dağıtılmış, okul yüzü görmemiş Anadolu insanını milli mücadele etrafında toplanmasında etkili olmuş.

Rifat Börekçi, Halife padişaha başkaldıran Mustafa Kemal’in hep yanında olmuş.

23 Nisan 1920’de ilk mecliste Menteşe milletvekili olduğu halde Ankara Hükümeti'nin kendisine iade ettiği Ankara Müftülüğü görevini tercih etmiş. 3 Mart 1924’te Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılmasından kısa bir süre sonra kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ilk başkanı olmuş, 31 Mart 1924’te getirildiği bu görevi 1941’de ölünceye kadar yerine getirmiş.

O kıtlık yıllarında çaya kahveye koyacak şekeri bulamayan fakat bunca yokluğa karşın bir ölüm kalım savaşını örgütlemeye çalışan Mustafa Kemal ve dava arkadaşlarına kefen parası için ayırdığı parayı getiren soylu insan.

Devrime sadece kendisi değil eşi de katılmış. Eşi, Samiye Börekçi, Ankara belediye Meclisi’ne seçilen ilk kadın üyelerimizden.

Tarih onu böyle anlatıyor.

Ali Erbaş’ı tarih nasıl yazacak?

Savaş yıllarının yokluğunu yoksulluğunu çekmemiş, Atatürk'ün kurtardığı vatanın üniversitelerinde okumuş, üstüne profesör olmuş, bunun üstüne Atatürk'ün kurduğu Diyanet İşlerine Başkan olmuş…

2020'de 11.5 milyar TL bütçesi olan Diyanet İşlerinin zırhlı araca binen başkanı olmuş.

Kalkmış, LOZAN ANTLAŞMASI'nın yıldönümünde vatanı kurtaran Atamıza, üstü kapalı, lanet okuyor: "Fatih Sultan Mehmet Ayasofya'yı cami olması için vakfetti. Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar."

Tarihe bu sözleriyle geçecek Diyanet İşleri Başkanı: 24 Temmuz 2020 gününde, ibadete açılan Ayasofya’da ilk cuma namazında Atatürk’ü ima ederek lanet okuyan Diyanet İşleri Başkanı… Gönül ister ki görevden alınsın, ya da istifa etsin.

Emperyalizmin pençesindeki bir ulusun halidir halimiz. Hiç süphem yok, emperyalizmi kovup tam bağımsız bir ülke olduğumuzda o makamda yeniden canını da kefen parasını da vatan için feda edecek din adamları göreceğiz.

*ATABE, Cilt, 23, s. 338