Türkiye “Mekruh Kadınlar Mezarlığı”na Döner mi?



Anıt sayaç işliyor: 236 ölü kadın.

2016’nın son günlerinde 236’yı gösteren anıt sayaç, 2015’te 292, 2014’te 287, 2013’te 228, 2012’de 141’i gösteriyordu. İnternet ortamında ölü kadınlar anısına açılan anıt sayaç, bir insanlık ayıbını çok yalın biçimde haykırıyordu.

Kadın cinayetlerini edebiyatımıza Mekruh kadınlar Mezarlığı adlı öykü kitabıyla taşıyan Ayla Kutlu’yu anımsadım. Etkisinden günlerce kurtulamadığım bir öykü. Sayılar, gerçekleri ne kadar anlatabilir? Gerçek, bizim gördüğümüz kadar mıdır?

Bazen bir cinayetin anatomisini bir öykü, bir roman tüm boyutlarıyla açıklayıverir. Bir öykü ciltlerce toplumbilim ve psikoloji kitabını özetleyiverir. Ne de olsa gerçek yazarlar eski çağların büyücülerinin torunlarıdır. Orhan Pamuk ve daha birçok bestseller (çok satanlar) yazarını bunun dışında tutuyorum.

Ayla Kutlu’nun 1995’te ilk basımı yapılan bu öykü kitabı, 1996’da Yunus Nadi Öykü Ödülü kazandı. Kitap, kardeşi tarafından öldürülen ve “mekruh” kabul edildiği için mezarlığa gömülmesine izin verilmeyen Hediye’ye yazılmış bir destan, bir ağıt ve bir direniş öyküsüdür.

Her cümlesi hayranlık uyandıran bu destansı öyküde öne çıkan iki kadın kahraman vardır: Hediye ve Ayşad Bahu. Biri kurbandır, öteki bir isyan bayrağı. Hediye öldürüldükten yetmiş yıl sonra bu iki kadın aynı mezarlıkta buluşurlar.

Ayla Kutlu, Hediye’nin öldürülüşünü, bu cinayete önayak olanları ve cinayet sonrası gelişen trajik olayları Ayşad Bahu’nun gözüyle anlatır. Hediye cinayeti, bugünkülere nasıl da benziyor... Genç yaşta dul kalan Hediye, kasabanın bekarlarının ilgi odağıdır. Hediye’den yüz bulumayanlar fırsat kollarlar. Bu fırsat, kasabaya gösteri için gelen tiyatoracılarla gelir. Onun, nahiye müdürünün evindeki konuk tiyatoracıları izlemeye gidenlere katılması kahvede konu edilir, Hediye için sonun başlangıcı olur kahve dedikoduları. Hediye’nin yoldan çıktığını, küçük kardeşi Şahid’e duyurur onu kışkırtırlar, eline bir tabanca tutuştururlar. On yedi yaşındaki Şahit, kışkırtmalara direnemez, bacısı Hediye’yi vurur.

Köyün hocası ölünün “mekruh” olduğu için yıkanamayacağını, cenaze namazı kılınamayacağını ilan eder, köyün tüm erkeklerini arkasına alır. Kadınlar korkar, günahsız Hediye’yi savunamazlar, geri çekilirler; çünkü Hediye’nin ölüsüne bile yaklaşan kadın, tüm erkekleri karşısına alacaktır. Kadınların korkusu erkekleri hoşnut eder. Tam bu anda Ayşad, ortaya atılır, bu kez erkekler geri çekilir. Ölüyü Ayşad yıkayacaktır. Ayşad’ın öncülüğünde kadınlar, ölüyü yıkarlar. Erkekler bu kez mezarlığın kapısını tutmuştur. “Mezarlığa o mekruh beden giremez.” Ayşad öncülüğünde Hediye’nin anası ve iki kadın Hediye’yi köyün oldukça uzağına taşır ve bir yalnız selvinin dibine gömerler.

Gerçeği herkes bilir fakat suçlular gizli eller tarafından korunur. Cinayetin üstü örtülür.

Ayşad Bahu, yetmiş yıl geçmesine rağmen Hediye’nin öldürülüşünü, sahipsiz kalan cenazesini, onun acıdan ölen annesini unutamamıştır. Katili lanetlemekten vaz geçmemiştir. Bu isyanını ölüm döşeğinde son nefesini verirken dahi mırıldanır. Vasiyeti Hediye’nin yanına gömülmektir. Hediye’ye bu zulmü yaşatanlarla aynı mezarlıkta yatmayı reddeder!

Vasiyet, üstü örtülen cinayetin yeniden anımsanmasına neden olmuştur. Ayşad, çoktan unutulmuş bu olayı yeniden köyün gündemine taşımıştır. Cenaze töreni köyün tüm kadınlarının çocuklarının ve erkeklerin katıldığı görkemli bir törene dönmüştür. Ayşad, Mekruh Kadınlar Mezarlığı’na gömülen dördüncü kadındır.

Toplumsal birlik çağrılarının yapıldığı ve Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına yaklaştığımız 2016’da 236 kadınımızı toprağa veriyorsak toplumu nasıl birleştireceğiz? Kadınlarımızın can güvenliğini sağlamadan onları vatan savaşına nasıl katacağız?

İşgal günlerinde silahını kuşanıp dağa çıkan, şehit olan, gazi olan Anadolu kadınının cehaletin, yoksulluğun elinde böyle harcanmasına, aşağılanmasına öfkeliyiz. Peki ya göz yumanlara ne diyelim…

Ne çabuk unuttuk Kara Fatmaları, Onbaşı Nezahatları, Gördesli Makbuleleri. Onların torunlarına vefa borcunu ne zaman ödeyeceğiz? Daha kaç Hediye’yi gömeceğiz! Anadolu’nun Mekruh Kadınlar Mezarlığı’na dönmesini daha ne kadar izleyeceğiz?

İstatistiklerin kaynağı: http://www.anitsayac.com

Not: Bu yazı Aydınlık Gazetesi'nde 28 Aralık 2016 tarihinde yayınlanmıştır.