Mazlumlar Coğrafyası Avrasya’nın Öncü Kadınlarından: Prof. Dr. Afet İnan



Cumhuriyet’in ilk yılları, okumuş kızların parmakla sayılacak kadar az olduğu yıllardır. Okumak isteyenler için engellerse çok büyüktür: Kadına dönük önyargılar, okul yetersizliği, maddi olanaksızlıklar... Yakınlarını uzun savaş yıllarında yitirenler, öksüzler ve yetimler coğrafyasıdır Anadolu. 1923 doğumlu köy enstitüsü kökenli babam Ali Susar, köyümüzde, hemen hemen her evde öksüz ve yetim olduğunu anlatırdı.

Afet İnan da bu öksüzlerdendir. 1908 devrimine gözlerini açan, çocukluğu Balkan, Birinci Dünya Savaşı, İstiklal Savaşı içinde geçen, yedi yaşında annesini kaybeden, büyükanneleri tarafından büyütülen, Selanik doğumlu, Afet İnan’ın yazgısı Cumhuriyet’le değişmiştir. Ailesini savaşların, Yunanistan’dan Anadolu’ya savurduğu bu küçük kızın kişiliği savaş yıllarında biçimlenmiştir.

Afet İnan, 1922’de henüz on dört yaşındayken öğretmen olur. Bir okul ziyaretinde Atamızın ilgisini çekince yazgısı değişir. Dil öğrenmesi için İsviçre’ye gönderilir. Lozan’da iki yıl Fransızca öğrenimi görür, iki yıl Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi’nde okur. Henüz on sekiz yaşındaki Afet’in, Lozan’da karşılaştığı zorlukları, uğradığı ayrımcılığı Atatürk’e ilettiğini aşağıdaki mektuptan anlıyoruz. Atamızın baba şefkatini ve eşsiz devlet adamlığını gösteren 5 Ocak 1926 tarihli mektup ibret vericidir:

Sevgili Kızlarım, Afet, Sabriye
Gönderdiğiniz bütün mektupları ve son mektubunuzla müşterek resminizi aldım. Hayat ve tahsil tarzınızın arzunuz gibi tanzim edilmiş olmasından memnun oldum. Yalnız arkadaşlarınızdan farklı bir muameleye maruz kalmaktan doğan üzüntülerinize ben de iştirak ederim. Bunu yapmamalıydılar. Bu hususun icap edenlere ihtarı için özel olarak Konsolos Bey’e yazdırdım. Her halde sizin hiçbir arkadaşınızdan hiçbir bakımdan ayrı tutulmanızı arzu etmem.

Benim mektup yazmak adetim değildir. Siz buna bakmayın, sık sık her hal ve arzunuzu muntazaman bana yazın! Zaman zaman fotoğraflarınızı da gönderin! Bir an evvel lisan öğrenmeye ehemmiyet verin. İstediğiniz lügat kitaplarını iki hafta evvel konsolosluk vasıtasıyla gönderttim. Her ikinizin de gözlerinden öperim kızlarım.

Gazi M. Kemal

Sabiha, Rukiye, Zehra, kendilerine gönderdiğiniz kartları aldılar, çok sevindiler. Hepsi ellerinizden öperler. *

Atatürk, zeka pırıltısı, azim, vatan sevgisi, özgüven gördüğü Afet İnan’ı ölünceye kadar destekler, onunla başta tarih olmak üzere birçok konuda fikir alışverişi yapar, zorlukları aşması için moral ve güç verir.

İsviçre’deki öğrenimi bitince öğretmen olarak çeşitli okullarda Yurt Bilgisi ve Tarih öğretmenliği yapar. Ardından Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nde görevlendirilir, bilimsel çalışmalarını Cenevre Üniversitesi Sosyal ve Ekonomik Bilimler Fakültesi’nde Yakın Çağ ve Modern Tarih Bölümü’nde sürdürür.

Bu yıllarda çeşitli konferanslar vererek Türkiye Cumhuriyeti ve Türk tarihi konusunda yaygın yanlışları ve önyargıları değiştirme savaşı verir. Hatta bazı profesörlerle tartışarak kitaplarındaki yanlışları düzelttirir, onlara geri adım attırır. Tüm bunları yaparken arkasında milleti ve devleti olduğunu ona hissettiren Atatürk vardır. Atatürk onun öz babası değildir; fakat örnek aldığı, güç aldığı manevi babası, öğretmeni, akıl hocasıdır.

Afet İnan, 1938’de lisans, 1939’da doktora yapar, 1942’de doçent ve 1950’de de profesör olur.
Bu çalışkan, üretken Türk kadını, Türk tarihi konusunda birçok çalışmaya imza atar, birçok devrimci atılımın doğuşuna tanıklık eder; Atatürk’ün en çok sevdiğim eser dediği Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti, Türk Dili Tetkik Cemiyeti gibi. Türk Tarihi Tetkik Heyeti’ndeki beş kişiden biridir. Türk Tarih Kurumu Asbaşkanı olarak görev yapar. Cumhuriyet’in ilk bilim kadınlarından olan Afet İnan ve kitapları genç araştırmacıların ilgisini bekliyor.

Kitaplarından bazıları:

Türk Tarihinin Ana Hatları (1930)
Medeni Bilgiler (1931)
Türkiye Halkının Antropolojik Karakterleri ve Türkiye Tarihi (1947)
Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler (1950)
Eski Mısır Tarih ve Medeniyeti (1956)
Tarih Üzerine İnceleme ve Makaleler (1960)
Tarih Boyunca Türk Kadınının Hak ve Görevleri (1964)

Afet İnan’ın Kadın Hakları Mücadelesi


Afet İnan’ın Türk kadınlarına en büyük armağanı kadınlara seçme seçilme hakkı verilmesi konusundaki öncü çabalarıdır. Üniversitedeki öğretmenliği sırasında erkek öğrencilerin yaptığı cinsiyet ayrımcılığı onu çok incittiği için Atatürk’e bu durumu şikayet eder. Kadınların seçilme hakkını sık sık gündeme getirdiği ve savunduğu, Atatürk’ü ve çevresindekileri etkilediği, konferanslarda dile getirerek ortamı hazırladığı, Atatürk’ün zamanı gelince bu devrimin de yapılacağı konusunda ona söz verdiği, birçok belgeden anlaşılıyor.*

Bilindiği gibi Türk kadınına, 1930’da belediye seçimlerine katılma, muhtar olma, ihtiyar heyetine seçilme, 5 Aralık 1934’te milletvekili seçilme hakkı tanındı.

Medeni Bilgiler Kitabının Yazılış Öyküsü


Afet İnan anılarında, İstanbul Fransız Kız Lisesi’ndeki (Notre Dame de Sion) öğrencilik yıllarında okutulan ders kitaplarında Türkleri aşağılayan bilgilerle karşılaştığını, bunlara itiraz ettiğini anlatır. Bu kitaplarda Türklerin, sarı ırktan, ikinci derecede ve barbar bir kavim olduğu, Asya’da yaşadığı, bu kıtanın eskiden çok zenginken, Türkler yüzünden yoksul düştüğü, bunun nedeninin Türkler olduğu yazılmaktadır. Aynı zamanda Türklere hiç benzemeyen kişilerin Türk olarak tanıtıldığı ve bu bölgenin zenginleşmesinin ancak, Avrupa desteğiyle olabileceğinin anlatıldığı bilgileri vardır. Afet İnan bu kitabı Atatürk’e gösterir, bu olay, onun bilime, tarihe yapacağı uzun yolculuğun temelini oluşturur.

Medeni Bilgiler, Türk Milletinin el kitabı olarak Atatürk’ün el yazılarından derlenerek Afet İnan tarafından yayına hazırlanır. İlk baskısı 1930’da yapılır. Genişletilerek her yıl yeni baskıları yapılır ve Türk Milletinin başucu kitabı haline getirilir.

Kitapta, devlet, millet, cumhuriyet, Türkiye Büyük Millet Meclisi, vatandaş ve devlet ilişkileri, seçim, yasa, adalet, siyasi partiler, anayasa, askerlik, ordu, vergi, bütçe, ceza, belediyeler, köyler gibi bölümlerde bir milletin insanca yaşaması için gerekli bilgiler, bilimsel bir yöntemle ele alınmıştır.
Atatürk yıl sonu sınavları sırasında yaptığı okul ziyaretlerinde öğrencilere özellikle Medeni Bilgiler dersinden sorular sorarak onları denetler. Öğrencilerin anılarından aşağıdaki soruları sorduğunu öğreniyoruz:

-Türklerin ana yurdu, Anadolu’nun en eski ve en yeni sahipleri, Balkan Savaşı, İstiklal Savaşı, sömürge politikası, vatandaşın millete karşı görevleri, Millet Meclisinin faaliyetleri ve denetleme şekilleri, İtalya’nın memleketimiz hakkındaki emelleri, devletçilik, devlet sosyalizmi, devletçiliğin ve fertçiliğin kıyaslanması, bizde referandum var mı, hangi ülkede referanduma başvuruluyor? Medeni Bilgiler kitabındaki fikirlerin pek çoğu genellikle Atatürk’ün çevresindeki devlet adamları, askerler, hukukçular, yazarlar ve diğer aydın kişiler tarafından ortaya atıldığını, tartışıldığını, bu toplantıların bir kültür şölenine döndüğünü, Afet İnan’ın hemen her şeyi not ettiğini kızı Arı İnan’ın anılarından öğreniyoruz.**

Atatürk’ten Mektuplar

Afet İnan, Atatürk’e yurt dışındayken birçok mektup yazmış okulla, dersleriyle, öğretmenleriyle araştırmalarıyla ilgili bilgiler aktarmıştır. Bu mektupları, “ellerinizden öperim” diye bitirmektedir. Atatürk, onun mektuplarını çevresindekilerle paylaşmakta, yaptıklarını ayrıntılı olarak anlatmaktadır. Atatürk de bu mektuplara cevap vermekte, gerektiğinde ilgili birimlere talimat vererek önlemler almaktadır. Ona yazdığı mektupları, “Gözlerinden öperim” diye bitirmektedir. Atatürk bir mektubunda ona şöyle seslenir: “Göster kendini Türk kızı, sana ilim aleminde artık Türk inan hasıl etmiştir.” *

Afet İnan’a Atatürk’ten gelen mektuplar, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve Türk Tarih Kurumu tarafından yayınlanmıştır. Cumhuriyet’in yurt dışında öğrenim gören öğrencisine nasıl değer verdiğinin, nasıl sahip çıktığının kanıtı olan bu yazışmalar, ibret belgesidir.

“Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür. Kültür okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden mana çıkarmak, uyanmak, düşünmek, zekayı terbiye etmektir” diyen Atatürk’ün her anında öğrenme araştırma tutkusunu görürüz. Kültüre aydınlanmaya verdiği değer, eğitim kurumlarına, tüm öğrencilere gösterdiği şefkat ve özen eşsizdir.


Afet İnan’a Özür Borçluyuz

Ortaçağ karanlığından Cumhuriyet’in aydınlığına hızlı geçiş bazılarının gözünü kör etmiş ki Atatürk’ü ve yakın çevresindekileri linç edenler çoğaldı. Atamızın ailesine, manevi kızlarına son olarak da Afet İnan’a dil uzatan bu insancıkların düştüğü cehaletin derin çukurunu anlatması bakımından ATABE* sayısız belgeyle doludur. Onu karalayanlar, keşke yazmadan ve ekranlarda konuşmadan önce biraz araştırsalardı.

Bu topraklardan aldığının kat kat fazlasını ödeyen, çağdaş Türkiye ülküsüne bir ömür veren büyüğümüz, anılarınız önünde saygıyla eğiliyoruz.


Müzeyyen Susar

*ATABE, Atatürk’ün Bütün Eserleri, 26-30. cilt, Kaynak Yayınları.
**Arı İnan, Afet İnan’ın kızı.